25 Ekim 2015 Pazar

1931 Tarihli İstanbul Filminin Düşündürdükleri

1931 yılında İstanbul | izlesene.com

1931 yılından İstanbul görüntüleri...

Ve bildiğim kadarıyla İstanbul'un kaydedilmiş ilk sesleri bunlar...

İlk görüntüler yüksek kaldırımdan (Karaköy'den Galata'ya çıkan yokuş). İkinci bölümde ise Mahmutpaşa'daki seyyar satıcıları göreceksiniz.

İzleyince bir tuhaf hissettim. Paylaşmak istiyorum, bilmiyorum siz de aynı şeyleri düşündünüz mü:

- Harbiye-Fatih tramvayı... O dönemin en ileri toplu taşıma aracı tramvaydı. Demek ki, Atatürk Türkiyesi o teknolojiyi zamanında yakalamış. Açın mesela 1931 tarihli başka görüntüleri aynı tramvayı göreceksiniz. Mesela San Fransisko sokaklarında o yıllarda yine aynı tramvay çalışıyor... Peki 2015 Türkiyesi? Diğer büyük ülkelerde  5-6 kat metro hattı döşenirken biz hâlâ metrobüs açıp dünyaya alay konusu oluyoruz. Çoğu şehrimizde hâlâ metro yok...

- Erkeklerin %90'ı şapkalı... 1930'ların herhangi bir modern ülkesinin görüntülerine bakın, aynı tabloyla karşılaşacaksınız. Bu filmden bir 10 yıl önce ise, yani 1921'de, durum çok farklıydı. İstanbul sokaklarıyla dünyanın diğer önde gelen başkentleri arasında büyük bir fark vardı. Bu kimilerine sadece şekilsel bir farklılık olarak gelebilir, ama açıkçası şu görüntülerdeki gibi seyyar satıcılar dahil herkesin şapka takması şekilsel bir değişiklikten öte bir zihniyet devrimini gösteriyor. 1931'de çağı yakalamış bir Türkiye'den 2015'te çağın epey bir gerisinde kalmış Türkiye'ye... Atatürk'ün büyüklüğünün bir başka kanıtı...

- Mahmutpaşa'da çekilen bölümde fondaki konuşmaları, dikkatle dinleyin. Duru bir İstanbul Türkçesi duyacaksınız. Şimdi bu "İstanbul Türkçesi"ni Mahmutpaşa'da duyabilir misiniz? Bırakın İstanbul Türkçesi'ni, Kürtçe bile duyabilirsiniz... Atatürk Devrimi'nin yarıda kalması ne demektir, bence küçük ama ilginç bir örneği...

- Ve son olarak filmin en başında dikkat edin İstanbul değil, Konstantinopolis deniyor. Filmi İngilizler çekmiş. Demek 1931'de bile hâlâ Konstantinopolis deniyormuş. İşte Atatürk Cumhuriyeti'nin en büyük başarısı. İstanbul'a asla İstanbul demeyen Batılıya sonunda öğretmişiz bu şehrin gerçek adını... Ahhhh. Şu "Fatih'in torunlarıyız" diyen Atatürk düşmanı AKP'liler gerçeği bir görse... İstanbul'u Fatih fethetti, ama tüm dünyaya ismini İstanbul olarak kabul ettiren ve 6 Ekim 1923'te düşman işgalinden kurtararak aslında ikinci kez fetheden Atatürk'tür...

2 yorum:

  1. DİĞER ÜLKELERİN ŞEHİRLERİ PİÇTİR
    DÜZ ALÜVYON OVALARA KURULMUŞTUR
    AÇ KAPA YÖNTEMİYLE METROLARI KOLAYLIKLA KURULMUŞTUR

    İSTANBUL ENGEBELİ, KAYALIK ve DENİZLERLE BÖLÜNMÜŞTÜR
    YERALTI TARİHSEL KALINTILARLA DOLUDUR
    !

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aytaş Bey, elbette İstanbul'a metro yapmak çok kolay değil. Ama bu kadar da zor değil. Bogaz'ın altına yapılacak bir metronun uzun vadeli kârı, maliyetinin çok çok üstündedir. Trafikte harcadığımız saatleri bir düşünün. Bir de köprülerle bozulan İstanbul silüetini...

      3. köprü yerine 1. köprünün hemen altına Üsküdar-Kabataş ya da Harem-Eminönü arası bir tünel, trafiğe ilaç gibi gelirdi... Elbette biraz daha maliyetli olurdu ama AKP'liler 1994'ten beri 20 yılı aşkın bir süredir İstanbul'u yönetiyor. Bu maliyeti hayli hayli çıkarırlardı...

      Sil